UA-36062800-1

1 Şubat 2013 Cuma

Emre'nin Dönüşü

       Fenerbahçe'nin Atletico Madrid'den sürpriz bir kararla geri aldığı Emre Belözoğlu, İstanbul'a geldi. Emre giderken, gitmesini savunanlardandım.  Bu süreçte bir kaç kez oyun anlamında,  'Gitmeseydi daha mı iyi olurdu?' diye düşünsem de döneceği aklıma gelmezdi.  Bu transfer için 350 bin Euro da bonservis ödenecek!


        Emre'nin olmadığı takım ciddi ciiddi skora isyan eden adamsız, reaksiyon vermeyen bir gruba dönüşmüştü.  Bu hususta geçenlerde Bursasporlular'ın protesto ettiği, aslında  'futbolunu hiç beğenmediğim Tuncay' geri alınabilir diye bile düşünmeye başlamıştım. Ne de olsa kimse Stoch'tan kötü oynayamazdı. .  Yine de Emre ırkçılık suçlaması üzerinden, rakibe 'boğazını keserim' hareketi yapması üzerinden, biraz da doğal olarak, daha gelmeden karalanacaktı.  Öyle de oldu!

        Gfb'nin Sabiha Gökçen Havaalanı'nda karşıladığı Emre, merak edilen bazı soruları cevaplamış. . Gfb bazı futbolcuları nedense ölümüne sever, bazılarını da Fenerbahçe'ye geldiğine ilk günden pişman eder.

"Çok mutluyum. Sanki hiç ayrılmamışım gibi hissediyorum. Ancak bu ayrılık hayırlı oldu. Transferimde emeği geçen herkese, basta Ali Yıldırım'a teşekkür ederim. Burada yaşanan duygular yüksek seviyede oluyor. ''

''Fenerbahçe 3 kulvarda da çok iyi gidiyor. Ben de elimden geleni yapacağım. Aykut Kocaman ile bir sıkıntımız yok. Zaman birbirimize sarılma zamanı. Yaşadıklarımızla başka kimse baş edemezdi. Çok zor şeyler atlattık.''

''Başkanımız ile yöneticilerimiz ile futbolcular ile her şey çok zordu. Pazar günü itibariyle taraftarımızın önüne çıkmak, o formayı giymek için sabırsızlanıyorum. Şimdi, takım taraftar olarak birbirimize sarılma zamanı! Sivasspor maçı ile başlayacağız. Buraya bu soğukta gelen taraftarlara çok teşekkür ediyorum."

        Aykut Kocaman transferine onay verdiğine göre, Emre'nin biraz olsun aklının başına geldiğine inanmış olmalı. Emre'nin gittikten sonra basına verdiği demeçler de; sivri dillilikten kaçınan, özenle seçilen kelimelerle bezeliydi. 


        Gönül istiyor ki; insanlara Fenerbahçe'ye ismi üzerinden yıpratma şansı vermesin. 

        Bir gerçek var o da şu, Fenerbahçe'nin öne doğru baskı yapıp, takımı öne doğru taşımaya çalışan sadece iki futbolcusu vardı..  Bu isimler de Caner ve henüz düzenli oynamayan Salih Uçan'dı.  Artık üç kişil olmaları, bu takımın kaleciye yapışık oynama durumunu biraz olsun düzeltecek. Futbol aklı anlamında da ciddi katkı sağlayacağı muhakkak. Son maçta Atletico Madrid ilk onbirindeydi, fit görünüyor. 

        Agresif oyuncular belki de takımların fitilleri
        Belki takımlar bu tip adamlar olmadan tutuşamıyorlar
        Ve biz bir avuç romantiğiz. . 

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder