Nâzım 111 yaşında! Nâzım’ın Sanatı, Sanatçıların Nâzım’ı Sergisi,
12 Ocak – 7 Şubat tarihleri arasında Caddebostan
Kültür Merkezi Sanat Galerisi’nde ziyaret edilebilir.
Yapı
Kredi Kültür Sanat Yayıncılık ve Kadıköy Belediyesi Caddebostan Kültür Merkezi
Sanat Galerisi işbirliği ile düzenlenen Nâzım 111 yaşında – Nâzım’ın Sanatı,
Sanatçıların Nâzım’ı Sergisi’nde Nâzım Hikmet’in sanatçı kişiliği ve eserleri
ile sanatçıların Nâzım’a bakışı irdeleniyor. Sergide ayrıca hepimizin gönlünde
şiirleriyle taht kurmuş olan büyük şair Nâzım Hikmet’in az bilinen ressam
yönüne ve sanat dünyasında şiirleriyle olduğu kadar, resimleriyle de yeri
olduğuna vurgu yapılıyor.
Sergide
İbrahim Balaban, Ömer Uluç, Mehmet Güleryüz, Tankut Öktem, Mehmet Aksoy Yalçın
Karayağız ve Memet Güreli’nin de aralarında bulunduğu 36 sanatçının resim ve
heykelleri bulunuyor.
Sergiyle
aynı adı taşıyan ve Yapı Kredi Yayınları tarafından hazırlanan sergi
kataloğunda yazısı bulunan Turgay Fişekçi, Nâzım Hikmet’in resim sanatına
yakınlığının kökeninde annesi Celile Hanım’ı izleyerek büyümüş olmasının
yattığını belirtiyor. Nâzım Hikmet’in bir resim konusu olarak başka ressamlarca
tuvallere aktarılması ise, ilkin annesi Celile Hanım’ın çalışmalarıyla başlar.
Celile Hanım, oğlu Nâzım Hikmet’in epeyce portresini yapmıştır. 1930’lar Nâzım
Hikmet’in şiirleri ve tartışmalarıyla ülke gündeminin baş sıralarında olduğu
yıllardır. Basın ve sanat dünyasında çok sevilmekte, fotoğrafları,
karikatürleri yayımlanmakta, ressam arkadaşları tarafından resimleri
yapılmaktadır.
Nâzım
Hikmet’i tuvallerinde en çok konu edinen ressamlardan biri İbrahim Balaban’dır.
Nâzım ile Balaban Bursa cezaevinde tanışırlar. Balaban, adam öldürmekten
hükümlü, yirmi yaşında, üç yıllık ilkokul mezunu bir köylüdür. Nâzım’ın resim
yapmasını izleyerek resme ilgi duymuş, yine Nâzım’ın yeteneğini anlaması ve
özendirmesiyle ressam olmuştur. Günümüze dek aralıksız sürdürdüğü ressamlığı
boyunca, çok sayıda Nâzım portresi yanında, temalarını Nâzım şiirlerinden alan
tablolar da yapmıştır.
Nâzım
Hikmet’i kişisel olarak tanımamış ama yapıtlarından ve kişiliğinden etkilenerek
tuvallerinde yansıtan Ömer Uluç, Sezai Özdemir, İrfan Önürmen, İrfan Okan ve
Caner Karavit gibi ressamlar, Nâzım Hikmet’in hapislik, sürgün gibi hayatının
trajik yanlarını konu edinip yapıtlarına taşımışlar. Günümüzün büyük heykel
sanatçısı Mehmet Aksoy’un Nâzım Hikmet’i konu edindiği heykelleri de bu sergide
bulunan eserler arasında yer alıyor.
Nâzım’ın
esinlendirici gücü, yalnızca kendi ülkesinin insanları ya da uzun yıllar
yaşadığı Sovyetler Birliği’yle sınırlı kalmadı. Japonya’dan Afrika’ya, Küba’dan
Arjantin’e, güçlü bir vericinin sinyalleri gibi tüm yeryüzüne dağıldı.
Kaynak http://fasizmekarsibirlesikcephe.blogspot.com/2013/01/nazm-111-yasnda.html
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder