Bilindiği üzere
soruşturma sürecinde Cornu ülkemizde TFF yetileri ve soruşturmayı yürüten Savcı
Mehmet Berk ile görüştükten sonra UEFA'ya rapor vermek üzere İsviçre'ye geri
dönmüştü. Daha sonra UEFA resmi bir yazıyla Fenerbahçe'nin Şampiyonlar Ligi'ne
katılmasını engellemesi yönünde TFF'ye baskı yapmış, bunun üzerine sarı
lacivertli kulüp yerine Trabzonspor turnuvaya gönderilmişti. Fenerbahçe de bu
karar nedeniyle Spor Tahkim Mahkemesi (CAS) nezdinde UEFA ve TFF'ye dava
açmıştı.
Bunun üzerine CAS'a savunma yapan Pierre Cornu Türkiye'deki temasları sırasında savcı ve Etik Kurulu'ndan bilgi ve belge istediğinde kendisine gizlilik kararı gerekçesiyle bilgi ve belge verilmediğini,karar alırken TFF
yöneticileri İlhan Helvacı ve Lütfi Arıboğan'ın sözlü ifadelerinden yararlandıklarını söylemiş.Biz bu durumu ilk olarak Beyaz Tv'de yaptıkları programda Ahmet Çakar'ın bir arkadaşının bir restaurantta yemek yiyen Pierre Cornu,İlhan Helvacı,Lütfi Arıboğan üçlüsüne kulak misafiri olarak kendisine anlattığını söylemesiyle öğrenmiş olduk.
Daha sonra Fenerbahçeli yöneticiler bir basın toplantısı düzenleyerek haklı olarak İlhan Helvacı ve Lütfi Arıboğan'ın istifa etmeleri gerektiğini ifade etmişlerdi.Cornu ifadesinde ''Yani Fenerbahçe'nin şike yapmamış olma ihtimali hiç yok mu?'' diye sorduğunu ve bu ikilinin ''Hayır yok Fenerbahçe yüzde yüz şike yapmıştır.''dediklerini söylemişti.
Akabinde TFF kendini ve bu ikiliyi savunmak için bir basın toplantısı düzenledi.Gergin ve telaşlı görünen yöneticiler 3 ay öncesinin saygın adamı Cornu'yu suçlu ilan edip kendilerini sıyırma gayretindeydiler.Ama pek başarılı oldukları söylenemez.Güldürdüler.
Etik Kurulunun basına yansıyan kısımlarının gerçek hiçbir tarafı olmadığını,sızmanın söz konusu olmadığını ,Mehmet Ali Aydınlar dışında hiç kimsenin raporu okumadığını söylediler.Oysa aylardır basından bunları okuyup uykusuz geceler geçiren Fenerbahçeliler varken bu sızmaların doğru olmadığını söyleme gereği duymamışlardı.
Daha önce ""Uefa istedi biz mecburen yaptık"" diye ifade ettikleri Fenerbahçe'nin Şampiyonlar Ligi'ne alınmama kararını oybirliğiyle kendi başlarına aldıklarını söylediler.
Fenebahçe'nin basın toplantısı yapacağına gelişmeleri kendilerine sorsaydı gerçekleri bileceğini ve böylelikle Fenerbahçe'nin soruşturmanın başlarında vurgu yaptığı ''Masumiyet Karinesi''ne aykırı davrandığını söylediler.Oysa ki zaten Fenerbahçe'yi Şampiyonlar Ligi'ne göndermeyerek ortada ''Masumiyet Karinesi'' falan bırakmamışlar,üstelik Fenerbahçe tarafından CAS'ta açılan 45 milyon euroluk davada taraf durumunda kalmışlardı.
Ahmet Çakar'ın çarpıcı açıklamalar yaptığı Beyaz Tv'deki programın çok geç yayınladığını izleyemediğini söyleyen Aydınlar daha önce linç kampanyası daha canlıyken gece 3 te bu programa Rasim Ozan Kütahyalıyı cep telefonundan arayarak bağlanmıştı.Ama nasıl olsa biz unutkan bir toplumduk hatırlamazdık diye düşündü herhalde.
""Biz Beşiktaş ve Trabzonspor'un da adının geçtiğini söyledik.""
""Trabzonspor'un Fenerbahçe'nin yerine Şampiyonlar Ligi'ne alındığını alındıktan sonra öğrendik"" dediler.Ama komik oldu .Uefa'nın müfettişi nedense Fenerbahçe'nin suçluluğuna inanmış,Trabzonspor'un adının geçmesini ise umursamamıştı.
Cornu'nun CAS'a verdiği savunmadaki yanlışlardan 18 Kasım' da haberdar olduklarını ve yanlışı düzeltmesi için Uefa'ya yazdıklarını,Cornu'yu da telefonla arayarak ''neden yanlış ifadeler veriyorsunuz?.''diye azarladıklarını söylediler :) Cornu da bunun üzerine ''Uefa avukatları böyle ifade vermemi istedi.Özür dilerim''şeklinde konuşmuş,Uefa da bu ifadeleri düzeltmişmiş.
18 Kasım'da öğrendikleri bu yanlış ifadeler üzerine Fenerbahçe'ye neden bilgi verilmediğini soran 10 gündür neden açıklama yapılmadığını soran gazeteciye ''Onlar bizden bilgi istemediler'' diyerek tekrar güldüren Mehmet Ali Aydınlar'ın nasıl bir Fenerbahçe taraftarı olduğu kafa karıştırdı.
Dahası Fenerbahçe bu açıklamalar sonrası resmi sitesinden yaptığ yazılı açıklamayla Cornu'nun savunma yaptığı tarihin 3 Kasım olduğunu ,18 Kasım'ın ise Fenerbahçe'nin Cornu'nun açıklamalarını federasyona sorduğu tarih olduğunu ifade etti.Dahası Uefa'nın Cornu'nun açıklamalarını yalanlandığı iddiasının doğru olmadığı ifade edilerek,''Tüm bu gerçekler belgeleri ile ortadayken, bir Türk takımını
uluslararası alanda zor durumda bırakmaya çalışanların, TFF Başkanı ve
kalkanı tarafından korunmaya alınması kabul edilebilir bir durum
değildir.” denildi.
Bugüne kadar iddia edilen Mini Cooperlar gitti,para dolu çanta gitti ,19 maçta şike tespit edildi vb iddiaların hepsinin içinin fos olduğu ortaya çıkmışken olayı sadece ''Fenerbahçe düşmanı Galatasaraylılar Fenerbahçe'yi Uefaya şikayet etti,başımıza ne geldiyse bu yüzden geldi.'' şeklinde anlayan Fenerbahçelilerin bir kısmı artık bu operasyonun başka ellerden yapıldığını ve bunun üzerine gitmeleri gerekmektedir.3 Temmuzdan bu yana spor programlarında adı geçen diğer takımların konuşulmaması üzerine zaman yetmedi vb açıklamalar yaparak sadece Fenerbahçe'yi linç ederek kamuoyunu yönlendiren basının da , Fenerbahçe'nin yerine Trabzonspor'un Şampiyonlar Ligi'ne gönderilmesinin de,Trabzonspor'un Şampiyonlar Ligi'ne alınma kararından 10 saat sonra Trabzonspor Başkanı Sadri Şener'in yurtdşı yasağının kaldırılmasının da,Aziz Yıldırım'ın evinden silah çıkmış intibası veren kaseti bu ülkedeki emniyetin hazırlamış olması da,eşgal fotoğrafının basına sızdırılması da,Lütfi Arıboğan'ın bulunmaz hint kumaşıymışçasına her federasyonun yönetim kurulunda yer alışının da normal akış olmadığı açıkça bellidir.Fenerbahçe yönetimindeki iktisadi faaliyetleri sekteye uğramasın diye hükümetle ters düşmek istemedikleri için kendilerini riske etmemek isteyen kimseler,bilmelidirler ki bu kulübün haklarını savunma noktasında arkalarında bulacakları güç milyonlarca Fenerbahçelinin,''karşılıksız-ölesiye!''sevgisidir.Hafife almasınlar!.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder