UA-36062800-1

15 Kasım 2012 Perşembe

Beleşçi Forvetler 1

          Her nevi futbol organizasyonunda görülebilecek olan, genelde hafif göbekli ileri uç elemanıdır. Karşı kale civarına yatıştadır, uzun toplar ana besin kaynağıdır. Her nevi seken topu kovalar, arka direkleri mesken tutarlar ve topu arka direğe yolladığınızda ofsaytta 
değillerse top filelerdedir. Kesinlikle pres yapmazlar, geriye falan koşmazlar. Tüm enerjisini kendisinden ileriye düşen toplara yetişmek için harcarlar, son vuruşları genelde bitiricidir. Bitirici olmadıklarında katlanılmaz olurlar.. 

       Her ne kadar top gelince yazan, gelmeyince varlığı yokluğu belli olmayan, forvetlerin modasi gecti. Son beleşçilerden Gonzalo Higuain mesela favorilerimden.Topu ona getirirseniz çoğunlukla yazıyor tabelaya adını.. 

      Aslında yaptıkları iş futbolun en önemli işi olan skor. Ama tabi gol için bu forvetlerden çok daha fazla işler yapan yetenekli ve futbolun güzelliklerini yansıtan oyunculardan daha çok övgü almaları zaten adaletsiz olurdu. Sonuçta Juventusda bi Zidane varken Filippo Inzaghinin, Manchesterda bi Beckham varken Nistelrooy'un çok lafı geçmez yani. Ronaldinho da Etoo'dan popülerdi mesela..  

      Beleşçi forvetlerden başlanınca Gerd Müller'i kafaya yazmamak olmazdı,ben de öyle bir hata yapmayacağım elbette.. 


     
      Ad Gerhard Müller
     Doğum Tarihi:3 Kasım 1945
     Doğum Yeri Nördlingen
     Kulüp Bayern Münih
    
     Kasım 1945'te Nördlingen'de dünyaya geldi. Semtinin takımı TSV 1861 Nördlingen başladığı futbol kariyerinin bir sonraki durağı,efsaneleşeceği kulüp olan dünyaca ünlü kulüp Bayern Münih oldu.


   


       Alman futbolunun gelmiş geçmiş en büyük santraforu, kalın baldırları ile baldır fetişistlerine selam ederdi. 

         Bir milli macta gol pozisyonunda top takim arkadaşının ayağındayken, gelip topu ondan kaparak aldığı ve filelere taktığı rivayet edilmektedir.         
      
      İlk ulaslararası maçını Türkiye'ye karşı 1966 yılında oynayan ünlü golcü, finallerdeki ilk maçını ise 1966'da ada'da düzenlenen finallerde ev sahibi İngiltere'ya karşı oynadı. Batı Almanya'nın finalde İngiltere'ye 4-2 yenilerek kupayı kaybetmesinin üzerinden 4 yıl geçmiş ve 1970 yılına gelinmişti. Futbolunu olgunlaştıran Gerd Müller de, takımın vazgeçilmeziydi artık . 

      Meksika '70 finallerine gelindiğinde takımın en önemli oyuncularından birisi tartışmasız efsane golcüydü. D Grubu'nda mücadele eden Batı Almanya'nın Fas'ı 2-1 yendiği maçta 1, Bulgaristan'ı 5-2 yendiği maçta 3 ve Peru'yu 3-1 yendiği maçta da 3 gol atan bu genç golcü, dikkatlerin üzerine çevirilmesini sağlamakta gecikmedi. Grup maçlarında attığı 7 golle, ülkesini çeyrek finale taşıyan müller, bu turda karşılaştıkları İngiltere'yi maçın 118. dakikasında attığı golle hem kupanın dışına itmiş, hem de 1966'daki finalin de acısını çıkarmış oluyorlardı. 

     Gollerini sıralamaya evam eden efsane golcü, yarı finalde İtalya'ya 4-3 yenildikleri maçta da gollerin 2'sine imza koyarak, 10 golle 1970 Meksika Dünya Kupası Finalleri'nin "gol kralı" oluyordu. 4 yıl sonra ev sahipliğini yaptıkları 1974 finallerinda Müller, son kez dünya kupası'nda boy gösterecekti. Efsane golcünün dünya kupası jübilesi de kariyerine yakışır biçimde muhteşem oldu... Kendi seyircisi önünde fileleri 4 kez daha havalandıran Müller, hem kupayı kaldırdı, hem de 2 finalde attığı 14 golle bugüne kadar kırılamayan bir rekorun da sahibi oldu. 


       Bayern Münih'in ulusal ve uluslararası alanda elde ettiği bir çok başarıda en büyük pay  sahiplerinden biri olan Gerd Müller, 1970 yılında Avrupa'da Yılın Futbolcusu seçildi ve 2 kez de altın ayakkabı ödülünü kazandı. oynadığı 628 maçta toplam 365 gol kaydeden yıldız futbolcu, 62 uluslararası maçta kaydettiği 68 golle, bir diğer alman golcü Uwe Seeler'in rekorunu da kırmış oldu. 1978 yılında talihsiz bir sakatlık yaşayan efsane futbolcu, bir daha eski günlerine dönemedi ve yeşil sahalardaki futbol kariyeri, Kuzey Amerika Futbol Ligi takımlarından Fort Lauderdale formasıyla son bulmuş oldu.
      
                                                                Başarıları 
  • Almanya Ligi Bundesliga: 1969, 1972, 1973, 1974
  • Almanya Kupası: 1966, 1967, 1969, 1971
  • UEFA Kupa Galipleri Kupası : 1967
  • UEFA Şampiyon Kulüpler Kupası: 1974, 1975, 1976
  • Kıtalararası Kupa: 1976
Milli Takım
  • Avrupa Futbol Şampiyonası: 1972
  • Dünya Kupası: 1974
Kişisel Ödüller
  • Avrupa Altın Ayakkabı Ödülü: 1970, 1972
  • Dünya Kupası Altın Ayakkabı Ödülü: 1970
  • Almanya'da Yılın Futbolcusu: 1967, 1969
  • Avrupa'da Yılın Futbolcusu: 1970
  • Şampiyon Kulüpler Kupası Gol Kralı: 1973, 1974, 1975, 1977
  • Almanya Ligi Gol Kralı: 1967, 1969, 1970, 1972, 1973, 1974, 1978
  • Avrupa Futbol Şampiyonası Gol Kralı: 1972

Adı: Filippo Inzaghi                              
Doğum tarihi:
 9 Ağustos 1973 
Doğum yeri:
 Piacenza, İtalya 
Boyu:
 1.79
Kilosu:
 71
Takma adı: "Pippo" 

       






          İnzaghi, kardeşi Simone Inzaghi ile 1991'de Piacenza Calcio ile futbol kariyerine başladı, ama bir sezonda sadece 2 maça çıkabilmiş ve 1992'de Serie C1 takımı Leffe'ye kiralanmıştır .. Orada kendini göstererek 21 maçta 13 gol atmıştır. 1993'te, Inzaghi Serie B kulübü Hellas Verona'ya kiralanmıştır ve 36 maçta 13 gol atmıştır. Bu performansları sonrasında, Piacenza Calcio'ya dönmüştür ve 37 maça çıkmıştır, 15 kez fileleri havalandırmıştır.

         İnzaghi, 1995'te Serie A kulübü Parma'ya transfer oldu, ama 15 maçta oynayabildi, o sürede de yalnızca 2 gol atabildi. Atalanta'ya transfer olunca kendini tekrar gösterdi ve 33 maçta 24 gol atarak Serie A'nın gol kralı oldu ve aynı zamanda

Serie A Yılın Genç Futbolcusu ödülünü de kazandı.


         Atalanta ile harika bir sezon geçirdikten sonra Juventus Inzahgi'nin performansını beğenerek transfer etti. Burada 4 sezon boyunca Alessandro Del Piero ve Zinedine Zidane ile birlikte iyi bir üçlü oldu. Juventus'un 1997-98 sezonundaki şampiyonluğuna Inzaghi'nin büyük katkısı oldu, ama Şampiyonlar Ligi finalinde Real Madrid'e 1-0 mağlup olarak, finalist oldular.Inzaghi , Dinamo Kiev ve Hamburg Sv’e karşı Şampiyolar Ligi’nde iki kez hat trick yapan ilk sporcu oldu.

          Sir Alex Ferguson’ın ‘doğuştan ofsayt’ olarak tanımladığı forveti, Cruyff da futbol oynamamakla itham etmişti.


         İnzaghi, 165 maçta 101 gol atmasına rağmen formasını David Trézéguet'e kaptırdı ve Fatih Terim'in isteğiyle 70 milyar İtalyan lirası yani 45 milyon Euro'ya AC Milan'a transfer oldu. Juventus bu transferden 31 Milyon € kâr etti. Ancak Inzaghi sakatlanarak sezonun ilk yarısını kaçırdı. Döndükten sonra Andriy Shevchenko ile iyi bir ikili olarak gol yollarında etkili oldular ve AC Milan'a büyük başarılar kazandırdılar, Onların arasında 2002–03 Şampiyonlar Ligi şampiyonluğu da vardı. Inzaghi Kasım 2004'de sözleşme uzattı.

       23 Mayıs 2007'de, Atina'daki 2007 Şampiyonlar Ligi finalinde, attığı golle Liverpool'u 2-1 yenerek kupayı aldılar. Bu maç 2005'teki finalin rövanşı oldu. O maçta ise ilk yarıda AC Milan 3-0 galipti ama 2.yarıda Liverpool skoru 3-3'e getirdi ve penaltılarda galip olarak kupayı almışlardı.

      İnzaghi AC Milan'daki ilk hat-trickini Atalanta BC'ye karşı yaptı ve AC Milan maçı 3-0 kazandı. Kariyerindeki 300. golünü de Siena'ya attı ve maçı 4-1 kazandılar. Ardından Torino'ya da 3 gol attı ve profesyonel olarak ikinci hat-trickini yaptı. Böylece son 25 yılda Serie A'da en çok hat-trick yapan futbolcu oldu. 10 hat-trick yaparak sahip oldu bu rekora, ardından da Giuseppe Signori 9, Hernan Crespo 8, Roberto Baggio, Marco van Basten, Gabriel Batistuta, ve Abel Balbo 7 hat-trick yaptı. Inzaghi hat-tricklerinden birisini Atalanta adına, dördünü Juventus ve beşini de Milan için yaptı.

       2009-10 sezonunda, Haziran 2010'a kadar olan sözleşmesini, 21 Mayıs 2010'da 1 yıl daha uzattı.

     10 Kasım 2010'da Palermo ile yapılan maçta sakatlanan Inzaghi sezonu kapattı. 14 Mayıs'ta Milan'ın Cagliari 4-1 yendiği maçta sahalara geri döndü. 2011-12 sezon arasında sözleşmesini Haziran 2012'ye kadar uzattı. Sezon sonunda sözleşmesi biten Inzaghi, 12 Mayıs 2012 tarihinde futbol kariyerini noktaladığını açıkladı.

      İnzaghi ilk millî maçına 8 Haziran 1997'de İtalya ile Brezilya karşısında oynanan maçta çıktı ve toplam 120 maçta 88 gol attı. Ayrıca, 1998 FIFA Dünya Kupası, UEFA Euro2000, 2002 FIFA Dünya Kupası ve 2006 FIFA Dünya Kupası kadrolarında yer aldı. Inzaghi 2002 Dünya Kupası'nda gol kralı oldu. 2004 Avrupa Futbol Şampiyonası'na sakat olduğundan katılamadı.

       22 Haziran 2006'da Çek Cumhuriyeti ile yapılan grup maçında Petr Čech'le karşı karşıya kalarak turnuvadaki 2. golünü attı.

       İtalya A Millî'de hâlâ en golcü 1. oyuncu durumundadır.
Inzaghi, millî takımda çok öne çıkmasa da, çoğu maçta takımı sırtlayan oyuncu olmuştur.

    2001 yılından beri İtalyan ekibi Milan'ın formasını giyen Filippo Inzaghi, altyapı antrenörlüğüne getirildi.

       

Piacenza
  • Serie B: 1994-95
Juventus
  • Serie A: 1997-98
  • İtalya Süper Kupası: 1997
Milan
  • Serie A: 2001-02 ,2003-04 ,2007-08 ,2010-11
  • İtalya Kupası: 2002-03
  • UEFA Şampiyonlar Ligi: 2002-03, 2006-07
  • UEFA Süper Kupa: 2003, 2005, 2007
  • FIFA Dünya Kulüpler Kupası: 2007

Millî Takım [değiştir]

İtalya İtalya
  • UEFA 21 Yaş Altı Avrupa Futbol Şampiyonası: 1994
  • FIFA Dünya Kupası: 2006

[değiştir]Kişisel ödüller

  • Serie A Yılın Genç Futbolcusu: 1997
  • Serie A gol kralı: 1996-97
  • 2002 FIFA Dünya Kupası Gol Kralı
  • Şampiyonlar Ligi finali maçın adamı: 2007
  • İtalya'nın en golcü futbolcusu ödülü
  • Avrupa'da AC Milan'ın en golcü futbolcusu ödülü
  • Scirea Ödülü 2007
  • Şampiyonlar Ligi Tarinin En Golcü Futbolcusu: 2007
  • Avrupada Yılın Futbolcusu: 2007
          Ad: Robbie Fowler
          Doğum Tarihi:9 Nisan 1975
          Doğum Yeri Liverpool


       Liverpool Futbol Akademisi'nde yetişti. 1993'te Liverpool ile sözleşme imzaladı. Leeds United, Manchester City formalarını giydi.
 
  Aslında Everton taraftarı olarak Liverpool’a soğuk bakıyor olsa da bu donuk hissiyatın yerini ölümsüz bir aşka bırakması uzun sürmedi..

 
        18 yaşında Anfield Road çimlerine ilk ayak bastığı gün hafızalara kazınan bir futbolcu. Lig Kupası maçında, Fulham'a karşı ilk sınavını verirken, 5 gole birden imza atan Fowler, ilk günden Liverpool taraftarının sevgilisi oldu. Bir yıl sonra İngiltere Lig Kupası finalinde Arsenal'a, 4 dakika 33 saniyede attığı 3 gol ile kırılması güç bir rekora imza atmıştır.Premier Lig'de "en hızlı hat-trick" rekoru halen Fowler'da. Robie Fowler, o senenin sonunda Liverpool ile 5 yıllık kontrat imzaladı Bu 5 yılın ilk üçünde, her yıl 30 golü geçen Fowler istatistikleri alt-üst etti. Oynadığı 365 maçta 183 gol attı. Bunların 128'ini Liverpool formasıyla kaydetti.

        İngiltere Premier League tarihinde en fazla gol atan 4 oyuncudan biri odur.

       PFA Yılın Genç Oyuncusu Ödülü'nü 1995 ve 1996'da üst üste kazandı. (Bu ödülü iki kez üst üste kazanan diğer oyuncular Wayne Rooney ve Ryan Giggs'tir.)

       David Seaman’ın sebep olduğu bir penaltının ardından hakeme “kendisinin düştüğü ve pozisyonun penaltı olmadığı” yönünde itiraz eden adamdı Fowler.. (Bu hareket kendisine Fair Play ödülünü getirmiştir ama bu ödülü Alpay Özalan’ın da almış olması ödülü biraz kıymetsizleştirmiyor değil.

    Bilinenin aksine kendisi uyuşturucu kullanıyor diye değil bazı Everton'lu futbolcuların uyuşturucu kullanıyor söylentisi üzerine sahadaki beyaz çizgileri kokain çeker gibi yaparak gönderme yapmıştır.. Dockers çalışanlarının grevine yeşil çimler üzerinde göğsünü gere gere destek veren, satın aldığı yarış atlarına “some horses” ve “another horse” adını verecek kadar fırlama olan da oydu..

          UEFA kupası eleme turlarında Norveç'in Brann Bergen takımıyla oynanan maçta, çoğu kez olduğu gibi golünü atar. Bu kez değişik bir şey vardır. Taraftarlara koşar ve formasını çıkarır. Formanın altındaki yazı şöyledir; "İşten çıkarılan 500 liman işçisine destek verin." 

        Ülkenin en sevilen yüzlerinden biri olan Fowler olaya böyle yaklaşınca tüm medyanın ilgisini çeker ve liman işçilerini işten atan kurum zor durumda kalır. Olay artık ülke sınırlarını aşmıştır ve git gide büyümektedir.

         UEFA acilen toplanır ve bir karar verir, gol attıktan sonra futbolcu formasını çıkarırsa sarı kart görecektir. UEFA sorunların üzerine gitmek yerine tamamen baskıcı ve dürüstlüğe aykırı bir kararla olayın önüne geçmişse de, sonraki yıllarda vermek istediği mesajı tekmeliklerine, yedek kulübesindeki bayraklara ve saçını kazıtarak saçına yazdıranlar dahi olmuştur. Böylece Robbie Fowler, "Gol sevinci sırasında forma çıkarmayı yasaklatan adam" olarak anılmaya başlanmıştır. Robbie'nin ilginç hikâyesi bununla sınırlı değil.


      Bir maçta kendisine sert giren “eşcinsel” olduğu iddia edilen Chelsea’li Le Saux’ya poposunu gösterdi. Yine yüklü bir ceza ödedi. 

        Bir maçında kendisine dogru koşan taraftarın üstüne polis atlamıştı.O da polisin üstüne atladı ve üçü yerde bir süre boğuştular.

      Robbie, gençliğinde günlük yayın işleriyle uğraşarak 3 kardeşine ve annesine bakma çabalarıyla takdiri hak ediyor. Hırsının ve gücünün buradan geldiğine inanan Robbie'nin, tüm Liverpool taraftarını içine alabilecek kadar fazla gayrimenkule sahip olduğu biliniyor. Bu konuda ise; "Beckham, Rooney, Gerrard, Scholes, Cole, McManaman, Ferdinand... Hepimizin ortak bir yanı var: Çocukluğumuzun sosyal konutlarda, kısıtlı imkânlar içinde geçmesi. Belki de o futbol topunun peşinden bu kadar iyi koşabilmemizin nedeni de bu... Çocukken ona sahip olamamış olmamız." diyor.

      Gerrard Houllier’le anlaşamayıp Liverpool’dan ayrılmak zorunda kalsa da, takım takım dolaştıktan sonra Anfield Road'a geri dönüp aradığını bulamasa da, şimdilerde Avustralya’da top koşturuyor olsa da o hala “tanrı” ve kullarının aklı onda, onun da gönlü hala Anfield Road'da..
 
     Liverpool taraftarı, Fowler'a "God" lakabını takmıştır. Öyle ki, 2006'da Liverpool'a geri döndüğünde The Guardian gazetesi "God returns to Anfield" başlığını atmıştır.
 
when the ball hits the net
it's fairly safe bet
that its fowler
robbie fowler

and when liverpool score
you will hear the kop roar
ohh, itss fowler, robbie fowler

ian rush, roger hunt
who's the bestman up front
ohhh , its fowler,robbie fowler

he's the king of the kop
he's the best of the lot
robbie fowle
r


Başarıları
  • İngiltere Lig Kupası: 1995, 2001
  • FA Cup: 2001
  • UEFA Kupası: 2001
  • Süper Kupa: 2001
      İngiltere'de Yılın Genç Futbolcusu Ödülü
      UEFA Kupa Galipleri Kupası gol kralları
      1996 Avrupa Futbol Şampiyonası, İngiltere 
      2000 Avrupa Futbol Şampiyonası, İngiltere
      2002 FIFA Dünya Kupası, İngiltere


  
Adı: Ruud Van Nistelrooy            
Doğum tarihi:
1 Temmuz 1976
Doğum yeri:
Oss,Hollanda
Boyu:
 1.89



   Ruud van Nistelrooy, Hollanda'da FC Den Bosch formasıyla iyi bir performans ortaya koyduktan sonra Heerenveen'e 2 milyon dolara transfer oldu.Heerenveen'deki başarısı PSV'nin dikkatini çekti ve Heerenveen'deki 1 sezonun ardından buraya 4 milyon pound karşılığında transfer oldu.Yıldızı PSV Eindhoven'da oynarken parlayan Ruud 19 milyon pounda Manchester United'a transfer oldu 2003 yılında ise Manchester United ile şampiyonluğu yakaladı. . Başarısını bu takımda da devam ettiren Ruud 2002-2003 sezonunda FA Premier League gol kralı oldu. Hollanda Milli Futbol Takımı formasını da giyen Nistelrooy, takımının 2006 FIFA Dünya Kupası kadrosunda da yer aldı. Van Basten'in görevde olduğu sürece milli takım formasını giymeyeceğini açıklamıştır. Ancak daha sonra van Basten'den özür dileyerek tekrar milli takım yolunu tutmuş ve Euro 2008'de Hollanda forması giymiştir.2006 yılında Manchester United'tan Real Madrid'e transfer olmuş ve 4 yıl bu takım için ter dökmüştür. Talihsiz bir sakatlık nedeniyle sezonu kapatmıştır. 2007-2008 sezonunda altın ayakkabıyı 1 gol farkla İtalyan yıldız Francesco Totti'ye kaptırmıştır. 2010 Ocak ayında Alman ekiplerinden Hamburger SV ile 1.5 Yıllık kontrat imzalamıştır. Almanya'da gösterdiği iyi performans sonrasında 2011 yazı itibariyle Málaga CF'yle 1 yıllık sözleşme imzalamıştır. 2011-2012 sezonu sonunda futbolu bıraktığını açıklamıştır.
      Sıfırdan attığı gollerle, hemen her pozisyonda kaleye vurabilmesiyle tanınan bu forvet, estetik açısından harika goller atmasa da, rakibin asla boş bırakmaya cesaret edemeyeceği bir adamdı. Fiziğine göre de oldukça hızlı bir oyuncuydu.
      
       Man utd ile çıktığı 100 maçta 79 ol atan müthiş striker, goal machine.. Real Madrid'de Zidane ile Figo ile oynama şansı elde etti, Raul'le de iyi bir ikili oluşturdular bazen. Muhtemelen sakatlanıp, Hamburg'a transfer olmasaydı, Benzema transferi yapılmamış olurdu..
     
       Manchester United formasıyla 150 maçta 95 gol atan Hollandalı, bonservisi için ödenen 19 milyon poundun her kuruşunu hak etmiştir 5 yıl oynadığı United'ta bir gol makinesi gibi işleyen "Ruud Boy" tam 10 maç üst üste gol atarak bu alandaki lig rekorunu da elinde bulunduruyor. Nistelrooy'un Şampiyonlar Ligi tarihinin de en golcü 3.futbolcusu olduğunu hatırlatalım.  
    
     Hamburg'da tekrar toparlanır gibi olup goller atan Nistelrooy, Arap Şeyhlerinin son takımı Malaga CF'nin yolunu tuttuysa da istikrarlı bir şekilde sahaya çıkamadı, sezon sonunda da yorulduğunu söyleyerek,son noktayı koydu.

     70 kez Hollanda Milli Takım forması giyen Ruud van Nistelrooy, bu maçlarda 35 gol atmıştır.

 Ruud Van Nistelrooy Kulüp Performansları
      
 Yıl Kulüp Maç (gol)
1993–1997
1997–1998
1998–2001
2001–2006
2006-2010
2010-2011
2011-2012
FC Den Bosch
SC Heerenveen
PSV Eindhoven
Manchester United
Real Madrid
Hamburger SV
Malaga CF
69 (17)
31 (13)
67 (62)
150(95)
68 (46)
36 (12) 27 (4)

                        
                           TO BE CONTİNUED...


KAYNAKLAR                http://bloglarasibaglanti.blogspot.com
                                  http://tr.wikipedia.org/wiki/Van_Nistelrooy
                 http://aliece.blogspot.com/2009/03/liverpool-efsaneleri-2-robbie-fowler.html 
                       http://golgetireniyiorta.blogspot.com/2010/06/fowler-robbie-fowler.html 










Hiç yorum yok:

Yorum Gönder