UA-36062800-1

18 Şubat 2013 Pazartesi

Baroni'nin Trabzon Sevgisi

        Maç müthiş tempolu başladı İlk dakikada Sow'la Fenerbahçe, İkinci dakikada da Adrian'la Trabzon mutlak gollük pozisyonları değerlendiremediler!

         7. dakikada Bekir'in kısa düşen geri pasına kayarak yerden vuran Volkan, kaleden oldukça uzakta kalmıştı, top solak Adrian'a düştüğünde gol olacağını düşündüm. Neyse ki kaleye giden topu Egemen çizgiden çıkararak, hem Volkan'ı hem de Bekir'i kurtarmış oldu.


        Adrian Mjerzejevski dar alandaki yetenekleriyle, başa bela olacak gibi görünüyordu ki; Fenerbahçe'nin golü geldi. Sağdan Kuyt'ın ortasına ayağını sokacakken, kalecinin de müdahale etmesiyle topa istediği gibi vuramayan Sol Bamba, topu kendi ağlarına yolladı.

        Kaleye giren topta Sol Bamba'nın 'Ben seni görmedim, neden konuşmuyorsun?' dediği vücut dilinden anlaşılan Sol Bamba değil, golün hatalısı kaleci Onur Kıvrak idi. Üstüne bir de elini uzatan Sol Bamba'ya elini uzatmaması, hem saçma hem de çirkindi. Yakışmadı. Bu pozisyondan sonra, bana göre Onur'un da tepkisiyle iyice oyundan düştü.

        İlk golden sonra Fenerbahçe oyunu tamamen devraldı. Özellikle Trabzon'un çizgiden çıkan pozisyonundaki başrol oyuncularından Bekir, çok moralli ve olgun bir oyun sergilediFenerbahçe'de sürekli oyununu geliştiren tek adam Bekir olabilir.


        Trabzonspor takımı plansız bir araya getirilmiş futbolcular grubu Bilhassa orta sahada oyun sertliği getirecek oyuncu sıkıntısı var. Tolunay Kafkas da bunu gördüğü için Serkan Balcı'yı oyun sertliği ve mücadele gücü katması için orta sahada kullandı. Hatırlanacaktır ErsunYanal Serkan Balcı'yı Gençlerbirliği'nde böyle oynatırdı. Açık oynayan takımı topu kaptırdığında, Serkan Balcı kapan oyuncuyu yakalar, ya topu alır ya da faul yapardı. Bugün oyunun ilk bölümünde; Serkan Balcı başta olmak üzere, diğer oyuncular da ilk golü yiyene kadar Tolunay Kafkas'ın dediği gibi sert ve dirençli oynadılar.


        Emre'nin olgun oyunu, Mehmet Topal'ın iyi duvar olduğu takımı, hem paslarıyla hem de zaman zaman driplingle öne çıkaran Bekir, Afrika tatili uzayan Yobo'nun falan önünde.

        Emre'nin oyun kalitesi anlamında vereceklerinden bugüne kadar bolca bahsettim. Ancak geri dönüşünden sonra, 'futbol topuna daha fazla odaklanmış' görüntüsü beni mest etmeye başladı. Bugün savunmada hücumda etkin rol oynarken, ne hakemle ne de rakip oyuncuyla da ilgilenmedi. Bu şekilde devam ederse, dönerken söylediği gibi gitmesi de şimdi dönmesi de doğru olmuş olacak! Şampiyonluğun anahtarı saha içinde arkadaşlarını yönlendirmesiyle, kazanma isteğiyle, pas kalitesi ve dinamizmi ile Emre'den geçiyor gibi.

        Bekir'in dışında 2 hafta sonra dönen Hasan Ali, hep canı isteyince oynadığı, istemeyince oynamadığı için eleştirdiğimiz Cristian çok iyi top oynadılar. Trabzon deplasmanlarının gerginliği, hatta belki de Emre'nin yenilmekten hoşlanmadığını ona hissettirmesi etkiliyor! Bugün de sıkça rakip ceza alanına giren, arkadaşlarıyla yardımlaşan arzulu bir oyun oynadı. 27. dakikada uzaktan vurup ağlara gidince, Trabzon'da bir maçı daha golle geçmiş oldu.

        Baroni'nin Spor Toto Süper Lig'de , 114 maçta 14 golü var. Bunların 3'ünü geçen yıl ve bu yıl Trabzon deplasmanın da kaydetti.

        Kuyt'a da yenilgi sonrası selamladığı tribünlerden gelen protesto iyi gelmiş. Bate maçı ve bu maçta hem fiziksel olarak daha iyi göründü, hem de zaman zaman çıldırtan pas hatalarından arınmıştı. Hafta içi yaptığı açıklamada ''Taraftar tepkisine kızmıyorum, sadece onlar da ben de aynı şeyi, kazanmayı istiyoruz. Bunu bilmeliler.'' demişti! ''Performansımın biraz düştüğünü biliyorum, ama düşüşler olabilir, yapmam gerekenin daha fazla çalışmak olduğunu biliyorum.'' da diyerek önemli bir profesyonellik anlayışı olduğunu ortaya koymuştu.

            2-0 biten ilk yarının ardından Tolunay Kafkas Yasin'i ve günün şanssızı Sol Bamba'yı soyunma odasında bırakırken, yerlerine Soner ve Alanzinho'yu aldı. Bu değişiklikler sonrası Serkan da önceki maçlardaki gibi sağbeke döndü.

            Oyun ve skor olarak rahat olan Fenerbahçe'de önce Sow-Caner ile 65'inci dakikada da , hafta içi yorgunlarından bir diğeri Webo Semih'le değişti

             Fenerbahçe'de günün en iyilerinden Cristian Baroni 52'de, sol tarafta aldığı topta arkadan koşu yapan Gökhan'ı görüp ortaladı. Gökhan Gönül de ayak içini iyi koyarak topu filelere yolladı. Bursa'da eski günlerden esintiler sunan Gökhan'a dün twitterdan o performansını özlediğimi yazmıştım. Okumuştur okumamıştır bilmiyorum ama beklediğim Gökhan sahadaydı. Bol bol ön alana baskı yaptı, gol attı, geri koşup kademeye girmeyi de ihmal etmedi. Bu performanstaki Gökhan büyük silah oluyor! 
(0-3) 

            
           3. golden sonra Trabzon oyundan tamamen düşerken, Fenerbahçe oyunu tutmaya istediği gibi çevirmeye devam etti. Son bölümde Emre de Salih ile değişirken, Trabzonspor da Janko'nun yerine Emre Güral'ı soktu.

           Sahada tipinden bile kafacı olduğu anlaşılan Mark Janko'ya serbest atışlarda bile yüksek top atılmaması, hala Burak Yılmaz varmış gibi defans arkasına pas denemeleri de bir hayli ilginç. Janko'ya doğru dikilen tek top da Fenerbahçe kalesine ciddi tehlike olarak geldi oysa ki. 

            Galatasaray ile olan 6 puanlık fark korunurken, bunun deplasmanda Trabzon galibiyeti ile elde edilmesi daha da önemli.



          Trabzonspor taraftarı da Volkan Demirel ve Emre Belözoğlu'na isabet eden birkaç yabancı maddeyi attıysa da, agresiflikleri son dönemde alıştırdıklarına nazaran çok azdı. Demek ki insanları galeyana getiren açıklamalar yerine sağ duyu çağrısı yapılınca etkili oluyormuş.

          Asıl maça damga vuran olay karşılaşmanın hakemi Bülent Yıldırım'ın, kendisine çarpan top sonucunda oyunu durdurarak hakem atışı yapmasıydı. Ne yapmak istediğini ne futbolcular ne de biz izleyenler anlayamadık.







                                       Trabzonspor Fenerbahçe Maçı Fotoğraf Galerisi


Hiç yorum yok:

Yorum Gönder